Sunday, December 7, 2014

Lider Koltuğa Sahip Çıkmaz Ekibe Sahip Çıkar








Her ulusun, kurumun yada ekibin kendisini doğru yönlendirebilecek, kendisine yol gösterebilecek ve başarılı bir şekilde yönetebilecek, iradesi kuvvetli bir lidere ihtiyacı vardır. Peki lider nasıl olunur? Lider kimdir? Özellikleri nelerdir?

Lider koltuk sevdası olan değil, zaferler elde etme sevdası ile yaşayandır. Lider koltuğa sahip çıkan değil, bir kuruma bir ekibe sahip çıkabilendir. Zaten bunu yapabilen bir lider koltuğun sahibidir. Lider bayrağı fedakarlık için teslim alıp dalgalandırandır. Lider insanlara duruşuyla iş yaptırabilen, duruşuyla kızan ve kendisini duruşuyla sevdirendir. Liderin lider olduğu sarfettiği sözlerin içinde gizlidir. Liderin lider olduğu problemleri çözme yöntemlerinde gizlidir. Liderin lider olduğu zaferleri nasıl elde ettiğinde gizlidir. Liderin lider olduğu insanların ona duyduğu sempati, sevgi ve sahiplenmeden belli olur.

Lider vizyonu geniş, daima değişime açık, değişimin yaratıcısı, en iyi fikirleri bulabilen ve uygulayan, geleceği öngörebilen, paylaşımcı, korkusuz, mert, sahip çıkan, etrafına güven verebilen, etrafına cesaret verebilen, ekibini etkili sözleriyle harekete geçirebilen, kendisini dinletebilen, sözünü geçirebilen ve gerektiğinde riskler alabilendir.

Becky Brodin liderlikle ilgili şöyle der; "Liderlik otorite kullanımı değildir. İnsanları güçlendirmektir." Lider ait olduğu ulusa veya kuruma hedefler koyarak onları bu doğrultuda yönlendiren ve arkasından sürükleyen kişidir.

Eğer kendinizde liderlik vasıfları bulunduğuna gerçekten inanıyorsanız o zaman hiç beklemeden o liderlik ruhunu harekete geçirin.

Cihan ANDİÇ


 


Saturday, September 20, 2014

Hayatı Anladığınız Zaman Yaşam Kolaylaşır




Bir makamı, bir mevkiyi yada bir koltuğu haketmeden elde etmek adil ve etik bir anlayış biçimi değildir. Hatta bu anlayışla ulaşmayı düşündüğünüz mevkiler sizi ilerleyen süreçlerde çok ciddi sorunlarla başbasa bırakabilir. Çünkü karşınıza tecrübe edinmediğiniz sorunlar çıktığında çözülmesi tamamen şansa bağlı hale gelir. Hatta sorunu çözemezseniz hem kendinizi rencide etmiş olur hemde mevkiye ve kuruma zarar vermiş olursunuz.

Arzuladığınız hedefler muhakkak ki olacaktır. Ancak hedeflerinize merdivenleri ikişer üçer basamaklarla çıkmayı deneyerek ulaşmak size büyük yanlışlar yaptırabilir. Bu sebeple birşeyleri elde etmek için önce tecrübe edinmelisiniz. Tecrübeniz yoksa kaybolmaya mahkum olursunuz. Tecrübe olmazsa kaybetmek kaçınılmazdır.

Sabırsız olmak, aceleci davranmak, sakin yaklaşımlar yerine ani kararlar almak size çoğu zaman kaybettirecektir.

Örnegin yakın zamanda önceden programlanmış bir müşteri görüşmeniz var. Gideceğiniz yerin adresi ve görüşme saati size iletilmiş. Karşılıklı teyitler yapılmış. Görüşmenin konusu belli. Bu bir ikna etme ve anlaşma gerektiren bir görüşme olabilir.

Buna göre yapmanız gereken ön hazırlıklar olmalı. Müşterinizin güncel durumu hakkında güvenilir bağlantılarınız üzerinden önemli istihbaratlar edinmelisiniz. Bu size müşterinin durumunu, ihtiyaçlarını ve beklentilerini iyi anlamanızı sağlıycaktır. Bunları yapabildiğiniz taktirde görüşmeniz mutlak suretle başarılı geçebilir.

Güçlü bir rakiple oynayacağı maça antreman yapmadan hazırlıksız çıkan bir takımın elde edeceği mutlak sonuç sadece bir hüsran ise sizinde hazırlanmadan gideceğiniz bir iş görüşmesi sonucu büyük olasılıkla vasat geçecek demektir.

Öyleyse birşeyleri elde etmek için yapmamız gereken hazırlıklar olmalı.

Unutmayın zoru kolaya çevirmek akılcı bir şekilde düşünmekten geçer.

Cihan Andiç

Farklılık Oluşturabilmek İçin Değer Yaratmalısınız



Bir kuruma, ekibe, çevreye, cemiyete, bir kasabaya, bir şehire yada herhangi bir cumhuriyetin birine ayitseniz en önemli görev ve sorumluluğunuzun orada değer yaratabilmek ve değer katabilmek olduğunu muhakkak aklınızdan çıkarmamalısınız.

Kendinize sorunlar yaratan, çevresine rahatsızlık hissettiren, zarar veren, üretmeyen, yük olan bir insan profilimi çizmek istersiniz. Yoksa insanların size sevgi ve saygıyla yaklıştığı, sempati beslediği ve hayranlık duyduğu, manevi günlerinde yanlarında görmek istediği, çevreniz tarafından güvenle aranan, yeni fikirler üretebilen bir insan profilimi çizmek istersiniz. Kararı siz verin.

Unutmayın ki değer yaratma en imkansız sanılan durumlarda bile gerçekleşmesi mümkün bir çabadır. Yeter ki girişimlerinizi ortaya koymaktan çekinmeyin. Korku ve endişe duygularından olabildiğiniz kadar uzaklaşın. Kaybetmekten korkmayın. 

Fikirlerinizin başarıya dönüşmesini görmek istiyorsanız işe denemekle başlayabilirsiniz. Ve bilin ki yapacağınız hiçbir girişimin sonucu kesinlikle bir başarısızlık değildir. Sadece bir sonuçtur.

Unutmayın ki yaratacağınız her değerin insanlığa ve yaptığınız işe çok katkısı olucaktır.

Hepinize şimdiden başarılar ve başarılarınızın devamını dilerim.

Cihan Andiç

Thursday, July 31, 2014

Kendinizi Yenilemezseniz Hayata Yenilirsiniz







Dünyada ve ülkemizde hayata isyan eden, mutluluğa özlem duyan, yaşadığı ortamın kalitesinden tatmin olmayan, hayat standardından memnun kalmayan, kendisini monoton bir hayat tarzına mahkum etmiş, başarılı insanları sadece taktir etmekle yetinen, aklı ve zekası olduğu halde üretmekten aciz, üşengeç, kendisine güven duymayan, kendisini olması gerektiği gibi temsil edemeyen, büyük sorumluluklar almaktan çekinen ciddi bir insan topluluğu üremektedir. Ben bu topluluğu kendisine sadece tüketmek misyonu üstlenmiş topluluk olarak görüyorum.

Sizce hiç bilenlerle bilmeyenler bir olabilir mi? Tabiki olamaz. İtalyan bilim adamı Galileo Galilei demiş ki ''Bir kişiye hiçbir şey öğretemezsiniz ancak kendi içindekini keşfetmesini öğretebilirsiniz''. 

Peki kendinizi keşfedebilmek için neler yapmalısınız?

Öncelikle kişiliğinizi gözden geçirmelisiniz. Daha sonra kendinizi mutsuz eden şeylerin sebebini bulmalısınız ve bu sorunların çözümü için değişime, değişmeye ve değiştirmeye gitmelisiniz. 

Unutmayınki kişi kendini değiştirme kararı vermedikçe hiçbir eğitim metodu başarıya ulaşmayacaktır. İnanın mutsuzluğunuza çözüm bulmak bile bir başarıdır. 

Başarıya ulaşmak içinde üretmelisiniz. Üretebilmeniz içinde içinizdeki yetenekleri keşfedip yeteneklerinizin başarmanıza yardımcı olacağı alanlara yönelmelisiniz.

Ve bilinki kendinizi yenilemezseniz hayata yenilirsiniz.

Cihan ANDİÇ







Sunday, June 22, 2014

Lay's Yerken Selfie'den Mutlaka Uzak Durun




Uluslararası çerez üreticisi ve Türkiye'deki chips pazarı lideri Fritolay Brezilya'da düzenlenen 2014 FIFA Dünya Kupası vesilesiyle lay's markası altında hafızalara çok kazınacak ve uzun süre akıllarda kalacak yeni reklam filmi ile tüketicilerin karşısına çıktı. Reklamda Arjantin' li dünyaca ünlü futbol yıldızı İonel Messi'yi oynatan Fritolay son zamanların vazgeçilmez çılgınlığı olan Selfie'yi de kullanarak çok yaratıcı bir reklam ortaya çıkarmış.

Hadi şimdi Lay's in reklamını değişik açılardan analiz edelim ve yorumlayalım?

''Brezilya sokaklarında dolaşmaya çıkan Messi yürürken atıştırdığı Lay's çerezini hayranlarına kaptırmaktan kurtulamadı.''

''Lay's in tadına doyulmaz lezzeti Messi'yi hayranlarının ilgi izdihamından kurtardı.'' Sizce Lay's olmasaydı Messi Brezilya sokaklarında rahatça yürüyebilir miydi?

''Lay's yerken selfie yapmaktan kaçının yoksa çerezinizin tadı damağınızda kalabilir.''

''Brezilyalılar Messi'nin elindeki Lay'si selfie tuzağıyla tüketti.''

''Çerezsiz kalan Messi hayal kırıklığına uğrayınca çareyi Selfie yapmakta buldu.''

Sonuç olarak verilen mesaj, reklamda gösterilen lay's çerezinin lezzetinin her zaman ilk öncelik olduğu, bilinirliğinin  hiçbir şeyle hiçbir kimse ile kıyaslanamayacak kadar öncelikli olduğu anlatılmak istenmiş ve bu tema çok akılcı bir reklam içeriği ile işlenmiştir.

Böylesine güzel fikirlerle harmanlanmış, bu reklamı yapan ve reklamda emeği geçen herkesi kutlarım. Gerçekten çok güzel bir iş çıkartmışlar.

Cihan ANDİÇ











Saturday, June 21, 2014

Sende Işık Yok Çocuk




Sizde ışık görmeyenler, sizi ret eden insanlar hiçbir şey bilmiyorlar. Red edilmek sizi asla durdurmamalı, aksine kamçılamalı.

Soichiro Honda, bildiğiniz üzere dünyaca ünlü Honda firmasının kurucusu. Honda’nın hikayesi, Toyota firmasında iş görüşmesine gitmesiyle başlıyor. Bu firma, Honda’ya iş için uygun olmadığını söyleyerek onu geri çeviriyor. Honda ise vazgeçmiyor ve Toyota ile rekabete girecek kendi firmasını kurmaya karar veriyor ve böylece Honda doğuyor. Bu hikayeden öğrenilecek bir şey var ise o da asla vazgeçmemektir!

Birçok kimse, ünlü yazar Stephen King’i bilir ancak çok az insan hayat hikayesini duymuştur. Stephen’in ilk romanı neredeyse her basımevinden geri çevrildi ve o da romanını çöpe attı. Karısı ise romanı çöpten alarak, ona yeniden başvurması konusunda ısrar etti ve tekrar tekrar yapılan başvurular sonrasında da bizim bildiğimiz Stephen King haline geldi.

Elvis Presley - Şuan dünyada kendini tanımayan insanın olmadığını düşünsek de 1954’de Elvis Presley bir hiç kimseydi. Grand Ole Opry’deki ilk performansının ardından işten atılan Elvis’e mekanın menajeri kamyon sürmeye geri dönmesini tavsiye etmişti.


Bu ilham verici başarı hikayelerinden öğreneceğimiz en önemli ders, eğer biz kendimize inanıyorsak, ret edilmenin bir anlamı olamaz!

Hani derler ya her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır. Aslında o iş tam olarak öyle değil. Her başarının arkasında bir birinden farklı başarısızlık öyküsü yatmaktadır. Başarısızlıklarınıza şahit olanlar ise sizi tekrardan denemeniz için motive edebiliyorsa, vizyonunuza inanmaya devam edebiliyorsa işte onlar asıl arkanızda olanlardır.

Cihan ANDİÇ

Friday, April 25, 2014

Türk Hava Yolları - Reklamdan Daha Fazlası Var



     Havacılık alanında yaşadığı gelişmelerle dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alan, uçakla seyahat eden yolcu sayısını son yıllarda 8.5 milyondan 150 milyona çıkaran, batısından doğusuna yapılan havalimanları ve dünyanın en büyük havalimanı 3. Havalimanı projesi ile en önemli kavşaklarından biri durumuna gelecek olan Türkiye’nin, havacılık sektöründeki en önemli şirketlerinden Türk Hava Yolları’nın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda “Türkiye’de uçamadığımız tek bir yer kalsa, dünyada en çok noktaya uçmuşuz, ne fayda..” sloganıyla yayınladığı yeni filmi büyük beğeni topladı.

    Şahsen ben reklamı izlerken çok duygulandım. Çok etkileyici. Aynı zamanda reklamın içeriğinde bir reklamdan daha fazlası işlenmiş. Sadece markanın tanıtımından ibaret bir reklam değil. Geçmişin Türkiye şartlarında o yılların ihtiyaç duyulan taleplerini bugün gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu reklamda çok açıklayıcı bir şekilde paylaşmışlar. Batıdan doğuya ülkemizin tamamını kucaklayan ve çocukların umutlarına, hayellerine ışık tutan çok renkli bir reklam olmuş. Reklamda fazlasıyla yaratıcılık var. O çok sevimli küçük mucitlerin göstermiş olduğu hevesli uğraşlar sonucunda uçağın piste doğru iniş yapması. Yine arkasından Ağrı Dağı'nın Iğdır'dan o harika görünümü ve kaptanın çocuklarla göz göze gelip selamlaşması akıllarda kalan en güzel karelerdi.

    Sadece reklamın sonunda kullanılan “Türkiye’de uçamadığımız tek bir yer kalsa, dünyada en çok noktaya uçmuşuz, ne fayda..” sloganı yerine  “Yaşasın THY Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti” olabilirdi. Çünkü son yıllarda ''Globally Yours'' sloganı altında birçok reklam yapıldı. Böylesine uzun süre kullanılan global bir sloganın ardından dünyada en çok noktaya uçmuşuz ne fayda demek teorik anlamda acaba global hedeflerden uzaklaşıldı mı algısı yaratabilir.

    Reklamda emeği geçen herkesi kutluyorum. Yine bu vesileyle çocuk bayramı haftası içinde olduğumuz 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda kutluyorum.


  Cihan ANDİÇ

   

Tuesday, January 14, 2014

Gitmek İsteyince Her Yer Yakındır






''İnsanı ayakta tutan iskelet ve kas sistemi değil, prensipleri ve inançlarıdır.''  - Albert Einstein

''Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez.'' - Montaigne

''Artık hayallerim suya düşecek diye kaygılanmıyorum. 
Çünkü, onlar düşe düşe yüzmeyi öğrenmişler.'' -  Cemal Süreyya 


''Hayat mücadelesi bizi hedefe yaklaştırır ve toplumda bir yerimiz olduğunu gösterir.'' - Ernest Hemingway

''Hedefsiz hayat kaza ve kedere boyun eğmektir.'' - Ignazio Silone


 

Tuesday, January 7, 2014

İnsan Yaşayarak Olgunlaşır





Önce gözlerini açıcaksın ve yürüceyeksin.
Sonra etrafını yakından uzaktan sessizce seyredip süzeceksin.
Ve bir gün koşmaya başladığına şahitlik edenler olacak.
Bazı insanları geçeceksin, bazıları seni geçecek.

Gün gelecek beğendiklerini yakından dinlemek isteyeceksin.
Hatta bir kısmına çok imreneceksin.
Bazılarına saygı duyarken,
Bazılarına içerlenecek ve yolu gösterip eleyeceksin.

Görmezden geleceklerin olucak.
Onları duymayacaksın ve hissetmeyeceksin,
Çoğu zaman düşüneceksin. Arasıra deneyeceksin,
Her zaman test edeceksin ve test edileceksin.

Zaman zaman hataların olacak.
Yaş tahtalara basıcaksın.
Çukurlara takılıp düşeceksin.
Ama başını dik tutabilirsen boy vereceksin.

Sonra tekrar emek verip koşturacaksın. 
Elbette ki yorulacaksın.
Ancak yolun sonunda,
Sadece hakettiğin sonucu alacaksın.

Zaman zaman geçmişin bir film şeridi gibi,
Gözünün önünden geçecek.
Keşkelerle dolu pişmanlıkların da olucak
Hiç unutamayacağın anılarında.


                                                                      Cihan ANDİÇ